5 Mayıs 2012 Cumartesi

Nokia ve Darty


Bazı firmaların şunu anlayamamasına çok hayret ederim: Birkaç yüz liralık ürün için sayısız gidiş geliş, doldurulan formlar, edilen telefonlar, harcanan zaman.. bunların maliyeti o ürünü geçer. Değer biçilemeyen bir varlık olan müşteri de kaybedilir. Onun negatif geribildirimleriyle, bilinemeyecek sayıda potansiyel müşteri de kaybedilir. 

Bir okur yazmış: 

Temmuz 2010’da  aldığım Nokia C15 modeli telefon tuşlarının açılmaması üzerine Yenibosna Darty müşteri hizmetlerine başvurdum ve tamir edilmek üzere verdim. Yaklaşık olarak 20 gün sonra bana eposta gelerek telefonumun yapıldığını alabileceğimizi bildiren bir mesaj aldım ve gittim telefonu aldım. Kontrol etmedim, hatalı olan benim. 

Ama daha Koçtaş' ın içinden çıkmadan açmaya kalktım ama yine açılmayınca geri döndüm ve açamadığımı bildirdim açmalarını söyledim onlarda açamadılar şarjı yoktur dediler şarj ettiler olmadı tekrar göndereceklerini söylediler faturanın aslını istediler ben ürünü bırakarak bir gün sonra faturanın aslını getirdim fotokopisi bıraktım. 

Neyse bu işlem tam dört kez sürdü ve her seferinde benden Darty faturanın aslını istedi sanki ellerinde fotokopileri yok ama ben akıllandım daha mağazada kendilerini açtırıyorum veya yanlarında kendim açıyorum ama aynı hatalar veya üstüne daha fazla arızalarla telefonum geri geldi. Beşinci geri gelmesinde ise taktığım sim kartı tanımadı. Müşteri hizmetlerine bakan bayana söylediğimde tekrar o kontrol etti ve söylediği şu telefonunuz kayıt dışı nasıl olur ben bu telefonu sizden fatura karşılığı alıyorum ve bu beşinci gitmesi servise siz böyle bir mazeret bildiriyorsunuz dediğimde sizin mesajlarınıza girmişler ve telefonunuzu klonlamışlar açtırmanız lazım diye bana ifade ediyor. Benim neden açtırmam lazım sizin hatanız servisten gelen telefon neden böyle olsun dediğimde bana bir Nokia Klonlu Bildirim Formu doldurup imzalatarak ürünü bıraktım.

Ertesi günü Bakırköy Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığına telefon ettiğimde bana telefonu almamamı KAÇAK YURDA SOKULAN TELEFONların telefonuma takıldığını, klonlamanın böyle olabileceğini söyleyerek mahkemeye vererek telefonun değiştirilmesini veya paranın iadesini istememi söylediler. Bunun üzerine Bahçelievler Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına dilekçe ile başvurarak mahkemeye verdim 14 Kasım 2011 mahkemeden ürünün yenisi ile değiştirilmesi üzerine karar çıktı ve karar hem Darty mağazasına hem de Nokia iletildiği halde 6 Ocak 2012 ayına kadar haber çıkmaması üzerine ben tekrar Darty mağazana gittim ve olayın akıbetini öğrenmek istediğimde 24 Şubat 2012’de Nokia’ya mahkeme kararının iletildiğini ve haber beklendiğini söylediler. Bu tarihten itibaren aralıklarla en az 4 sefer giderek sorduğum halde hala bir olumlu veya olumsuz bir cevap alamıyorum sadece “biz gönderdik bundan sonrası Nokia’ya bağlı onlar bize evet yeni mal verin derlerse vereceğiz” diyorlar. 

Düşünün ilkeleri doğrultusunda hareket etmeyen şirketlerin iyi hizmet iyi kalite sloganları ile müşterileri kandırmalarına ne dersiniz acaba ya da Nokia gibi dünya devi bir telefon şirketinin yaptığına anlam verilecek gibi değil demek ki bu şirketlere de güvenilmemesi gerekli hele hele Darty gibi şirkete.

2 Mayıs 2012 Çarşamba

Mudo - Kafaya düşüp hastanelik eden mobilyalar, mağazanın ilgisizliği


Bir okurdan gelen şikayet:
Bundan yaklaşık bir ay önce Mudo mağazalarından Kozyatağı Carrefour’daki Mudo City mağazalarını gezerken başıma üç kat üst üste konulmuş mobilyalardan konsol düştü.
O günüm hastanede geçti. Mudo merkezi aradık, ilgilenmediler. Mağazadakiler zaten ilgilenmedi. Sonrasında ben kendilerinden şikayetçi oldum. Geçenlerde karakolu arayıp dosyayı sordum oradan da dosyanın savcılığa gitmiş olabileceği bilgisini herhaldeli bir şekilde aldım.
En bilinen markaların bile bu şekilde davrandığı bir ülkede adalet arayışının da işleyişi budur.

Çok ciddi bir konu çünkü sağlık ile ilgili. Sonu çok acı olabilirdi. Nasıl bu kadar sorumsuz olabildiklerini anlamak zor. Herşeyden evvel neden üç kat eşya üst üste yığılmış, sabitlenmemiş, veya ağırlık merkezi dikkate alınmamış (Ayrıca, en ufak yer sarsıntısında bile düşecektir, zaten aşağıdaki olayda durup duruken düşmüş, bir deprem sırasında ikea, bauhaus gibi çok yükseklerde tonlarca, öylesine konmuş büyük kütlelerin olduğu yerlerde olmamak büyük şans olacaktır, deprem uzmanlarının dikkat çektiği bu önemli konuya bu koca mağazalar duyarsız kalmıştır okuduğuma göre), ve ikinci olarak bu kadar ilgisizlik, insan hayatına değer vermeme nasıl olabiliyor? 
Umarım bir açıklama gönderirler. Gerçi bunun ne açıklaması olabilir, ama yine de sessiz, umursamaz davranmaktan iyidir. Mudo yönetimi bir açıklama gönderir ise burada yayımlayacağım..

Birlik Oyuncak


Çocuk gelişimi, psikolojisi ve eğitimi hakkında hiçbir şey bilmedikleri gibi bunları biraz olsun akıl edecek bilgi, mantık, sezgi, altyapıya sahip olmayanlar oyuncak yapmaya kalkışmamalı.

Aşağıdaki vaka gerçekten bir rezalet. Oyuncak, çizgi film, film, masal, öykü.. çocukların fiziksel, psikolojik ve ruhsal gelişimine uygun olmalıdır. Bunlar bilinmeden sadece ticaret olsun diye çocuklara yönelik işler yapılamaz!

Çocuklara öğretilmek istenen, aşağıdaki argo ve küfür dolu, Türkçe denemeyecek cümleler mi olmalıdır? Bu oyuncakları yapanlar kendi çocuklarına evde bunları öğretiyor herhalde. Hiç şüphem yok. Ama herkesin çocuğuna el atmasınlar… Komik olduğunu sandılar belki de !!! İşte eğitim düzeyimiz 4 sene ile daha da düşecek olan… Böyle bir oyuncak yapan ve satan firmadan bu yazıyı bulup okumasını ve yanıtlamasını pek beklemiyorum, ama hiç değilse okurlar durumu bilsin…

Bir okurdan:

Dün başımıza gelen bir olayı sizlerle paylaşmak istedim, hem uyarı için hem de dikkat edin diye. Tüketici derneği, oyuncak üreticileri, DiaSa ve birkaç köşe yazarı ile konuyu paylaştım. Lütfen sizler de dikkatli olun.

Sayın Yetkili,


Eşim ve kızım 26 Nisan 2012 Perşembe akşamüstü, Göztepe Çemenzar’da bulunan DiaSa marketten, BİRLİK OYUNCAK tarafından üretilen “CEZMİ – TÜRKÇE KONUŞAN PAPAĞAN” isimli adına oyuncak demekte zorlandığımız bir oyuncak almış. Ancak eve gelip çalıştırdığımız zaman fark ettik ki bu konuşan papağan, çocuklara hiç de uygun olmayan cümleler söylüyor. Söyledikleri aşağıda.


Üstelik bir de son derece komik bir şekilde 3 yaş uyarısı koyulmuş. Bırakın 3 yaşındaki çocuğu, daha büyük bir çocuk için bile uygun değil. Eşim DiaSa’da böyle bir oyuncak satılacağı hiç aklına gelmediği için kontrol etme ihtiyacı hissetmemiş, zaten “görsem asla almazdım” diye o da üzüldü. Ama eminim ki pek çok çocuk görüp aynı oyuncaktan istemiş olmalı markette, bizler de belli bir güven duyarak dikkat etmeden almış bulunduk. En son çare, ses kablosunu keserek kızımın oynamasına izin vermek zorunda kaldık. Bu da tabi bize iyi bir ders oldu.
Burada asıl suçlu olan BİRLİK OYUNCAK ve bu nedenle üretici firmaya gerekli uyarı ve cezanın verilmesi için gereğini talep ediyoruz.
* Merhaba, merhaba
* kız hepsi senin mi?
* en büyük fener
* cimbombom, cimbombom,
* kara kartal oley,
* nen var kuzum,
* yardım edin, kurtarın beni burdan,
* yavrum
* yalan söylüyorsun
* ne bakıyosun oğlum
* aganiginaganigi
* ben kadir, deli kadir ulen
* sana baba diyebilir miyim amca
* eğitim şart eğitim şart
* ne oldu korktun mu
* hey dostum senin derdin ne haaa
* nazar etme ne olur çalış senin de olur
* sen neymişsin be abi
* güle güle
* hey yavrum naber,
* pişt babalık ne bakıyosun
* yürü anca gidersin
* nayır nolamaz
* yakışıklı abim
* çıkarın beni buradan
—————————————————————-