22 Temmuz 2012 Pazar

Biletix - İddianın aksine, önce en kötü yerler...


89 TL'lik bilet 102 TL'ye geliyor... 150 TL'lik bilet 200 TL'ye yaklaşıyor! Yüzde ondan fazla hizmet bedeli + işlem bedeli. Yüzde on değil de 50 koysalar bile kim ne diyecek, var mı bunu denetleyen, dur diyecek bir kuruluş? Bir konser bileti için neden sadece Biletix, MyBilet .. gibi aracı kurumlara mahkumuz fahiş komisyonlarla? Yurt dışında da var bunlar, ama isteyen gidip etkinlik gişesinden de komisyon ödemeden alabiliyor. Yurt dışından her şeyi kopyalıyoruz ama abartı ve çok çıkarcı biçimde.

Dünya çapında sanatçıları getiren kurum ve kuruluşlardan bilet satışlarını sadece aracı kurumlara verenleri kınıyorum.

Şu fani dünyada bir kere görebileceğimiz sanatçılar geldiğinde özellikle müzik ile uğraşan oğlum görsün diye gidiyoruz. 89 TL'lik bilet 102 TL'ye geliyor... 150 TL'lik bilet 200 TL'ye yaklaşıyor! Hizmet bedeli yetmiyor bir de işlem bedeli. Internet başında dakikalarca uğraşıp alan müşteri. Biletix’in memurunu uğraştırmıyorum. Bu şunun gibi olmalı: Banka şubesine gidip havale yaparsanız ücreti fazla, ama Internet bankacılığı kullanıp kendiniz yaparsanız daha ucuz, hatta ücretsiz. Biletix’e yüzde ondan fazla komisyon yetmiyor bir de işlem bedeli. Çok affedersiniz insanın "oha" diyesi geliyor bu "bedellere".

Ayrıca, e-bilet aldığınız otobüs ve uçak Web sayfalarında olduğu gibi boş koltukları görmüyorsunuz. Yazılım rastgele seçip size koltuk no veriyor. Ya sen bana göster boş koltukları, ben seçeyim. Yok. Neden? Neden olabilir bu kapalılık? Şunu iddia eden bir açıklama var: Seçtiğiniz fiyat kategorisindeki en iyi yeri sistem seçer size gösterir". Hayır, değil. Çünkü denedim: Verdiği yeri beğenmeyip kapatıp, birkaç saat sonra ya da ertesi gün yine denediğimde aynı fiyat kategorisinde daha iyi yerler çıktı karşıma. İyi yerlerin sona saklandığını defalarca ve defalarca müşahade ettim, gözümle gördüm, çok kenar veriyorsa bekleyip birkaç saat ya da birkaç gün sonra deneyip daha ortadan alıyorum. Ama neden doğru olmayan beyanat? Etik nerede kaldı?! “İyi” anlayışımız mı farklı?  Daha sahneye yakın ve/veya daha sahneyi ortalayan koltuklar daha iyi değil midir? Bana göre öyledir.. Diğer bir açıklama da şu olabilir: böyle düşünmüşler ama yazılım yanlış yazılmış!
Konser düzenleyenler: Amacınız biraz da insanımızın kültür ve görgüsünü artırmak olsun. Etkinlik gişelerine de verin bilet. İsteyen oradan alsın komisyon/hizmet bedeli gibi anormal şeyler ödemeden. Ayrıca aracı kurumlara da hizmet bedeli yüzdesi pekala düşürtebilirsiniz.
Aracı kurumlar: Daha nereye kadar artıracaksınız bu bedelleri?
Sevgili okurlar bir hesaplayın bakalım: bunlar günde kaç bin bilet satıyor (İstanbul'da etkinlik gerçekten çok fazla, Web sayfalarına girin bakın), bilet fiyatları zaten çok yüksek. Bunların yüzden ondan fazlasını hesaplayın... Böyle bir satış... Bu şirketlerin maliyetleri da fazla olmadığından bunun çoğu kar diye düşünüyorum.
İnsan para kazanıp aman ne çok kazandım diye kendince çok mutlu olabilir, kendini başarılı addedebilir. Böyle olup da birçok kişinin ahını almak istemem ben doğrusu... İnsanlar beni takdir etsin, hakkımda iyi düşünsün'ü paraya tercih ederim.
Her bilet almaya çalıştığımda bu kurumlara gayet "güzel" sözler sarfettiğimi söylemek isterim. Çok daha hayati konularda dahi örgütlü olmadığımız için, hiç bir şeye sesimizi çıkarmadığımız için, böyle "basit" bir konuya da sesimizi çıkarmıyoruz. Biraz kınasak, bilet almasak, almayabilsek…Kendilerine bir çeki düzen verseler....
Not: Bir de konserlerin saatinden en az 30-40 dakika,1 saat, 1,5 saat gecikmeli başlaması var, salt bunun hakkında Madonna ve TT Arena başlıklı yazı yazmıştım. İnsana hiç saygısı yok bilet satanın da kendini “organizatör” ilan eden –Türkçesiyle-- düzenleyici kurumun… Ayıptır. Size para kazandırtan kitleye biraz saygı...


5 Temmuz 2012 Perşembe

İSPARK - Yanlış cezalar, bakılmayan dilekçeler

Tam ne zamandı anımsamıyorum, bir ispark görevlisi 24 TL borcum olduğunu söyledi. Şoka girdim. Çünkü her zaman borcumu öderim, "haa adam yok kaçayım" demem, ne de olsa kaçsanız bile yazılıyor biliyorum.

Sinir içinde eve geldim, parkçının verdiği telefonu aradım (beyaz masa gibi bir adı da var! insana başka birşey çağrıştırıyor ama ispark için), zar zor bir yere bağlandım. Plakama göre adam döküm aldı baktı, biz buna Internetten kendimiz bakamıyoruz galiba. Bu dediklerim 1-1,5 sene önce oldu, belki 2, gerçekten anımsayamıyorum, çok oldu.

Adam okudu, baktım; çok garip, anlamsız yerler söylüyor. "Ne yapacağım?" dedim, bana en yakın Dedeman Oteli karşısındaki katlı otoparkın içinde bir ispark ofisi varmış, oraya gidin dedi. Zannettim ki gidip derdimi anlatıp borcun hiç değilse bir kısmını sildireceğim çünkü hadi birçok şeyi ispat edemem ama Bebek civarında aynı tarih aynı saat dilimine 2 ceza yazılmış!!! Alt alta aynı iki satır. Bu nasıl yazılım ki plaka, tarih, saat, yer "primary key" olması lazım gelirken öyle değil, ve böyle tamamen aynı 2 kaydı kabul etmiş. Yazılım ve veritabanlarının ne kadar sağlıklı olduğu ortada!

Gittim, oradaki görevliler anlayışlı ve iyiydi. Ama oraya sadece dilekçe verebilirmişim sadece. O görevliler dökümdeki mantıksızlıkları gördüler ama "biz silemiyoruz" dediler. Yetki silsilesi böyle demek. Dilekçe yazdım detaylı, kolum koptu. Bir yerlere gitti sandım...

İki ay sonra falan ilk telefon ettiğim Beyaz Masa denen yeri aradım, dilekçemin akıbetini sordum. Borcum aynı... Dilekçe gelir gelir, yapılır dedi.....!!! Başka bilgi vermedi. Peki dedim....

Şimdi aradan 1 mi 1,5 mu ne kadar zaman geçti, içimde hiç iyi bir his yok, bakayım dedim gene de, ruhum sıkılarak, ilgili web sayfasına girdim. Nedir tahmininiz??? Borç aynen duruyor. Benim dilekçem ne olmuş olabilir? Eminim çöpe atıldı. Çünkü bana ne cevap verildi, ne de yanlış olduğu ayan beyan ortada olan o tamamen aynı 2 satır düzelmiş... Bu vatandaşa tamamen saygısızlık.

Hep söylediğim şu: Hizmette yanlışlık, eksiklik, üründe hata, arıza olabilir ; ama aradığınızda ya da yazdığınızda bu çöpe gidiyorsa, bu tamamen ayıp, tamamen saygısızlık. Kötü hizmet. Kötü firma. Zaten Internet ispark şikayetleriyle dolu. İçleri nasıl rahat ediyor??!!! Türkiye olarak geldiğimiz ortamda bunları beklememek gerek belki ama yılmayıp uğraşmalıyız (Bakın Türktelekom nihayet gazete yazımı okuyup beni aradı evvelsi gün, hem de 2 ayrı birimden!:))  Para veriyoruz, kaçak park etmiyoruz, en azından ben. Ama yalan yanlış cezalar... Dilekçeye cevap yok. Buna kullanabileceğim keliemleri buraya yazamıyorum... Hakikaten sinirlendim. Bu saygısız firmalar nasıl da köşe oluyor.. muhakkak....:(

Az önce bir eposta yazdım. Bakalım birine ulaşacak mı yoksa epsoat adresini laf olsun, sadece görünsün diye m,i koymuşlar web sayfalarına. Şunları yazdım (Kısa yazayım dedim, olamadı...):


Sayın Yetkili,

Her zaman borcunu eksiksiz ödeyen ve ispark yok ise ortalığa park etmeyen bir vatandaşım.
24 TL ispark cezamın bulunduğunu hayretle öğrenmiş, incelenmiş, haksızlıkları görerek Dedeman Oteli karşısındaki otopark içindeki yerinize kadar kalkıp giderek ayrıntılı dilekçe vermiştim.

2-3 ay sonra sorduğumda hala ele alınmamıştı. Şu anda en az 1 - 1,5 sene olmuştur.
Borç hala aynı görünmekte. Dilekçem ne oldu acaba???? Bana ne numarası ve fotokopisi verilmediği için belirtmeme imkan yok.

Vatandaşın verdiği dilekçeler nereye gidiyor??? Çöpe mi???

Bakıldığında bana borç çıkarılan yerlerin yarısında hiç bir zaman bulunmadığımı detaylı olarak yazdım hatta birinde (Ortaklar Caddesi Mecidiköye yazanda), Çekmeköyde idim, iş görüşmesi olduğından ajandamda kayıtlı.

En garibi de BEBEK'te aynı gün ve aynı saat aralığına 2 KERE YAZILMIŞ MANTIKSIZ CEZADIR. Alt alta iki satır olarak görünmektedir.
Plakam 34 .......... Lütfen sistemden bakınız.

Hiç güven telkin etmeyen ve kurmunuz hakkında olumlu düşünmeye imkan vermeyen durumlar...

Gerek park yerlerindeki görevliler gerekse dilekçeleri ele alanlar NASIL çalışıyor? Bu nasıl bir çalışma??

Tüm Internet hakkınızda şikayetlerle dolu, bunlar İSPARK yönetimini rahatsız etmiyor mu?

Ben neden bana haksız olarak yazılmış cezalar için senelerce uğraşmak zorunda kalıyorum? Bir daha gidip de sapa yerlerde otoparklarda dilekçe veremem, ne de olsa o da çöpe gidecek !!!!! Hizmetinizi düzgün ve saygılı vermeniz gerek.

Bir an evvel borcumun düzeltilmesini istiyorum. Diğerlerini ispat edemeyeceğime göre, BEBEK için yazılan 2 cezadan birini silmeniz gerek. Zaten ben esasen o gün BEBEK OTEL valesine 20 TL vermiştim. Bunu cebe indirdiği gibi bir de isparka park edip bana ceza yazdırmış, bunun için de otele yazacağım,
ama aynı plaka ile aynı tarih ve aynı saat dilimine 2 ceza nasıl olur??????????????

Bu nasıl bir yazılım ki bunu kabul ediyor ve hiç bir uzman da farketmiyor?

Borcum düzeltilmeden ve tarafıma saygı gösterip bir cevap vermediğiniz müddetçe ödeme yapmayacağım ve önce Internet ve gazeteler sonra mahkeme dahil her tür yolla uğraşmaya devam edeceğim. Vatandaşa lütfen biraz saygı.

Filiz Eyüboğlu

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Türk Telekom - Teşekkürler

Gerçekten şaşırdım. Dün, şiatsu sonrası hala geçmemiş olan ağlamaklı ruh halimle anlamsızca dolaşırken ilk defa gittiğim Tepe Nautilus'ta, bir ayakkabı ve bir çanta almış, birşeyler yiyordum. Cep telefonum çaldı. Baktım 4441444. Türk Telekom Müşteri Hizmetleri. Herhalde bir kampanya falan duyurmak için ses kaydı beni arıyor dedim, açar kaparım diyerek açtım... Gerçek bir insan konuşuyordu... Gürültüden cümlesinin ilk kısmını analayamadım.. Bilmem neredeki yazınıza istinaden arıyoruz!:)  Şaşırdım. Bu konuyu iki yere yazdım, kaç gün oldu anımsamıyorum:
1- Bu blog, 2- Gazete (nationalturk).

Hattın ucundaki kız arkadaş dedi ki: "Konuyu dikkatimize getirdiğiniz için teşekkür ederiz. Süreç yönetimi bakımından gerekli birimler bakacak.. vb....".... Meseleyi yine kısaca açıkladım aynı şeyden mi bahsediyoruz diye... İlgilerine çok teşekkür ettim, kapattık.

Gülümser gibi bir ifade geldi yüzüme oturdu. Internet'e daha doğrusu "sosyal medya"ya bakıyorlar demek ki "allah allah" dedim, daha önceki şikayetlerimde böyle olmamıştı. Bu seferki de gerçek bir şikayet değil, bir tutarsızlığa dikkat çekmek içindi.

Bugün yine telefonçaldı. Bilmediğim bir sabit numara, ama tanıdık gibi , ya da bana öyle geldi. Açtım. Yine Türk Telekom. Bir bey arıyor. Evlere kadar gelip kablolarda bir sorun mu var diye bakan bölümden (önce santraldan bakılıyor, orada arıza yok ise bu bölüme aktarılıyormuş şikayet). Yöneticisi "falanca numaranın arızasıyla acil ilgilenin" demiş. Benim yazım yokmuş ona gelen epostada... Olan biteni anlattım: "Bakın arıza yok şu anda, o gün 1 saat içine halloldu, ve telefonu arayıp arıza giderildi dediler, sorun yok sağolun. Ama benim yazım, 3 gün sonra gelen "arıza yok" sms'i içindi..." Amma detaycı demiş olabilir...
Yani yöneticilerin yazımı doğal olarak yoğunluklarından tam olarak okuyamayıp-- , göz atıp, iletmeleri, "acil çözün" demeleri ilginç, ama bana göre biraz tatsız çünkü yazıma konu olan mesele yine ortada kalmış olabilir.

Ama arandım sonuçta, beni arayan beye bir kaç kere tekrarladım meseleyi. Bana süreci anlattı, sonra "herhalde server'a (sunucu) aktarımda yoğunluktan bir gecikme oldu" dedi. Müdürüne de bilgi verir mi bilmem. Pek sanmıyorum çünkü benim genel olarak anladığım (türksat, ttnet'ten de) arızanın giderilmesine bakıyorlar esas olarak: "kibar davranmadınız", veya "çelişkili mesajlar atıyorsunuz", ya da "arıza 2 saat sonra giderilecek diyen teyp mesajının 25 saat aynı olması", vb gibi şikayetlere yanıt vermiyorlar.

İlgilenmeleri hoş oldu. teşekkür ederim.