8 Temmuz 2011 Cuma

Network - Defolu malın muhakkak alınan mağazadan değiştirilme gereği

Network sevdiğim, beğendiğim bir marka ve mağaza idi.

Oğlum babası ile Marmara Forum Network'ten Que markalı bir ceket ve birşeyler daha almışlar, mezuniyet balosunda giyimesi için. Kol dikişindeki defoyu görmemişler. Ben evde hemen gördüm hem aşırı görselim hem dikişten anlarım.

Oğluma dedim ki "bize yakın olduğu için, Metrocity Network'e götür, ütüleyip baksınlar". Olmuyorsa değişim yaparlar.... Çünkü bilirsiniz; iyi, çağdaş markalarda böyle oluyor, nereden alırsan al, başka bir yerde değişim yapabiliyorsunuz. İlk aklıma gelenler  Hotiç, Faik Sönmez, LC Waikiki, M&S, İkea, Bauhaus... gibi. Bunlara çok teşekkür etmek gerek. Bu şekilde başka markalar biliyorsanız yorum yazmanızı rica ederim.

Oğlum MetroCity Network'e gitti. Ütülemişler, düzelmemiş. Bu "defolu" demişler. "Aynı beden bizde yok" deyip bilgisayardan bakmışlar. Buraya kadar iyi. Kanyon Network'te varmış. Çocuk oraya gitmiş.. Kanyon mağazası demiş ki "defolu olduğu için aldığınız yere yani Maramara Forum'a gitmen gerek"!.

Defolu olması bizim suçumuz mu? Defolu bir ürün böyle kaliteli gözüken ve fiyatları yüksek bir mağazada neden rafta/askıda? Kimse görmez mi? Arada kakalanmayı mı çalışılıyor?

Kanyon'da uzun konuşmalar.. Ben de telf edip lafa dahil oldum.. Yok olmuyor. Oğlum akşam balosu varken alelacele Marmara Foruma'a koşturdu. :(

Bu yazıyı yazmadan evvel Network, Fabrika, Que, Beymen Business vb gibi markaları ürettiğini ve sattığını öğrendiğim AY Marka Mağazacılık A.Ş. Müşteri İlişkileri'nden Selin Bodur ile ile yazışıp, ve konuşup bu bilgiyi teyit ettim. Selin Hn. mesajlarıma anında cevap verdi, telefonda konuşalım deyince hemen aradı, duyarlılığına teşekkür ederim - bir de Web'den yazanlara cevap vermeyen dolayısıyla Web'e neden eposta linki koyduğu muamma olan firmalar var biliyorsunuzdur.

Teyit ettiğim bilgi şu:
EVET. ALDIĞINIZ ÜRÜN ES KAZA DEFOLU ÇIKTIYSA (kendi suçları) ALDIĞINIZ MAĞAZAYA GİTMENİZ GEREK. BAŞKA ŞEHİRDEN ALMIŞ BİLE OLSANIZ O ŞEHRE GİDECEKSİNİZ!!!

Bu devirde böyle süreç görmediğimi söyledim. "Mağaza NE farkeder" dedim. "Ürün AY Marka'nın değil mi???" Nereye iade edersen et, merkeze gitmeyecek mi?

Anlayış çok yanlış ve bakış kör. Anlaşılan böyle belirlemişler ama neden revize etmiyorlar anlamak zor.

Yargıcı nasıl benim için bitttiyse Network de maalesef bitmiştir. Bu marka hakkında bütün fikrim olumsuza döndü. Çoğunluk aynı boykotu yapsa kendilerine gelirler belki.

Tekrarlıyorum: İzmirden, Ankara'dan, Antalya'dan almış olursanız ürünü, oraya gideceksiniz. Böyle saçma bir süreç olabilir mi? Akıl almaz kötülükte -günümüzde artık bu yaklaşım kalmamış iken -- ve müşteriyi kaale almayan bir süreç. Ayrıca defolu ürün neden satışta???????? Büyük bir kalitesizlik.

5 Temmuz 2011 Salı

"Fırsat" tabir edilen yeni pazarlama-satış aracına dikkat!

Internet kullanıcılarından bu yeni pazarlama ve satış aracını duymayan kalmamıştır herhalde. Ben öğrendiğimde, bilen oldukça fazla idi. “Fırsat satan” bir iki web sitesine tanesine üye oldum.
Ayakkabı, elbise satanlara bakmıyorum, denemeden bunları almak bana göre imkansız.

Cilt bakımı vb gibi şeylerle ilgilendim. Şimdiye dek üç fırsat aldım. İlki hariç diğerleri berbat. Bu berbatlığı binlerce kişi deneyimliyor zaten, eminim onlar da benim gibi artık dikkatli olacaklar, belki ve bu furyadan uzak duracaklardır.

Aldığım ilk “fırsat” cilt temizliği idi. Nişantaşı’nda, fransızca bir adı olan, tertemiz, çok güzel bir yer. Uygulamayı yapan kişi hem de oranın sahibi. Çok ilgilendi. Fırsata dahil olmayan bir uygulama da yaptı. Müşteriyi bir seferlik görmedi. Bundan sonra da oraya gitmenize yönelik bir ilgi ve güleryüz gösterdi. Bundan sonra cilt temizliği yaptrırmak istersem oraya giderim. Her “fırsat”ı böyle sandım ben de. Aldığım ikinci “fırsat” da cilt temizliği ile ilgili idi. Hatta oğlum “hep böyle şeyler alıyorsun, azıcık somut ürünler alsana” dedi !

Yer Maslak’ta idi. Sora sora zor buldum. Ufak ve tuhaf bir yer. İnsana hiç güven telkin etmiyor. Beklerken kaçıp gitme konusunda kararsız kaldım. 10-15 dakikalık uyduruk bir “temizlik” yapıldı. O esnada, adının için ozon geçen bir ürünün nimetlerini saydı döktü uygulama yapan kız; iyi geldiği şeyler, lekeler, kırışıklıklar, akne, siğil, varis... saç dökülmesi, diş sağlığı için... daha neler, yok yok. Basiretim bağlanmış olmalı ki, uydurma, profesyonellikten uzak bir broşüre ve aynı şekilde bir ambalaja sahip ürünü 70 TL vererek aldım L . Bu 70 lirayı cüzdanımdan çıkarıp çöpe atsam ya da daha iyisi bir STK’ye bağışlasam iyi olurdu.

1- Feci kokuyor, boğucu, kusturucu; 3 kere ancak kullandım.
2- Sonradan akıl edip cilt doktoru arkadaşıma sordum. Ve çok utandım. Böyle “her derde deva olduğunu iddia eden” bir ürüne nasıl güvendiğimi sordu. “Böyle bir şey olabilir mi? Herşeye iyi gelen tek bir madde!” dedi. Ayrıca” bu iddialarından birine bile iyi gelmez bu şey” dedi. “Çöpe atacağım” dedim. “At” dedi. Tamamen aptal durumuna düştüm, zaten çok pişmandım.

Aldığım üçüncü “fırsat” yine Nişantaş’ında. Yağları eritmeyle ilgili bir estetik merkezi. 1800 TL’lik – hiç verilemeyecek kadar yüksek bir fiyat – 35-40 TL’ye indirilmiş. Benim aldığım sitede satış sayısı sadece o kampanyada 1000 kişiden fazla idi. Başka kampanyalar da yapmışlar gerek o sitede gerekse başka sitede. Yani en az 3000 kişi almıştır, olasılıkla daha çok. İlk günler telefonları asla açılmıyordu (randevu için herkes arıyor). Hatta şüphelendim gerçekte böyle bir yer var mı diye.

Nihayet becerip gittim. Bekleme yerinde bir sürü kadın. Herkes 1-2 saat beklemiş ve hala bekliyor, tam bir karmaşa, gelenlere hoş geldin diyen yok... Tartışmalar çıkıyor. Sıranız geldiğinde de kimisinin bel kalça çevresini ölçüp kaydediyorlar, kimilerini unutuyorlar. Kimine dosya açılıyor kimine açılmıyor. Ama unutmadıkları şu: hemen şunu söylüyorlar: “bu aldığınız fırsat tek bölge için (ne demek tek bölge bilmiyoruz, kimse bilmiyor), yanları (simitleri) ya da başka kısımlarınızı da eritmek istiyorsanız bir fırsat daha alacaksınız ama eski fiyattan alamazsınız ! En az 2 katı. Peki diyor yağlardan kurtulma meraklısı, ama yürüme ve spor yerine burada 20 dakika yatmayı tercih eden kadınlar, ve ben de...! ) Bunun peşinen lenf drenaj da almalısınız daha iyi olur o zaman. O da 200 TL... Çoğu kişi kabul ediyor yapılan uyduruk açıklamalardan ikna olup. Ben telefon edip doktoruma soruyorum, “sen geçirdiğin hastalık dolayısıyla bunu alamazsın, alma” diyor. Satıcı/”estetisyen” kız anlatıyor “bir de bilmem ne kremi var, yağları yakıyor, onu da alırsanız süper olur”. O da 100 TL’ye yakın. Bu kadarına da pes diyor insan. Ben almadımi, alan çok.

Şimdilerde randevular biraz daha düzgün, ama içeri girdiğinizde ne çalışanlardan ne de sahibi kadından bir merhaba, hoş geldiniz var. Özellikle sahip, o kadar suratsız ki! Sana para kazandıran insanlara azıcık güleryüz göster, bir hoş geldiniz de. Yok. Konuştuğum çoğu kişi oraya zevksizce geliyor, bir daha da gelmem diyor. Ama sahibin amacı belli, müşteri tek seferlik. Sonra gelmeseler de olur. Bu fırsat furyası ile binler başka kadın bulur nasılsa.

Aman ne ucuz diye “fırsat” alırken dikkat edelim.

Vestel - Bir daha asla!

Kasım 2009'da Vestel çamaşı makinasıyla ilgili sorunum olmuştu. Ve 17 sene bir kere bozulmamış, kurutması da olan ElektroLux'u gözden çıkardığıma ÇOK pişman olmuştum. Basireti bağlanıyor bazen insanın. Amacım A+ eneji sınıfı ve icabında birkaç tişört, gömleği hızlıca yıkayacak bir alet almaktı.

Kılavuz ve reklamlarında iddia ettiği gibi az çamaşırı (birkaç tişört gibi... ) ) yıkamıyordu; daha doğrusu yıkıyordu ama sıkmaya geçmiyordu; ağırlık az olunca alet sıkmaya geçemiyormuş. Bir nevi tasarım hatası. Suların içinde çamaşırlarla başbaşa kalıyor ve elde sıkmaya çalışıyorsunuz; günlerce de kurumuyor haliyle.

Normal yollardan (eposta, faks) firmaya ulaşamayınca, kaale alınmayınca, Internet'ten bir mesaj salmıştım ortalığa ve akabinde bir GMY tarafından aranmıştım !

Sorunu bildiklerini, mühendislerin bunun üstünde çalıştığını söylediler. Yeni makina üretilince tarafıma gönderilecekti. Ya da paramı hemen iade edecekkleri. Şimdi salakça bulduğum bir karar vererek, "yenisini bekleyeyim" dedim, aylar geçti, nihayet aradılar ve makineyi yolladılar, eskisini aldılar.

Uzun süre, az çamaşır yıkama işim olmadı ve şikayetçi olduğum özelliğin bu sefer çalışıp çalışmadığını denemedim. Hata ettim. Birkaç ay evvel, bir bornoz yıkamak istedim. Bornoz birkaç tişört gibi hafif bir şey değil; oldukça ağır. Yıkadı, ama yine sıkmaya geçmedi. Litrelerce su çekmiş, apağır bir bornozla kalakaldım, elle sıkmak çok zor, kol bilek gücü gerekiyor, günlerce balkonda zor kuruttum.

Artık bu işle nasıl uğraşayım?!!! 1,5 senelik makinayı atacağım ve bir daha asla ve asla Vestel adının yanından geçmeyeceğim. Şimdi tekrar uygun makina aramak da bir iş!

Levent girişine yapmakta oldukları, İstanbul'un ve de Türkiye'nin enine ve boyuna en geniş korkunç ucube binasından dolayı da kendilerini çok sorumsuz buluyorum zaten.